5 Ekim 2015 Pazartesi

Etkili Rapor Tasarlama Teknikleri - 4 (Güzel Tasarlanmış Raporların Karakteri)

Uzun bir aradan sonra “Etkili Rapor Tasarlama Teknikleri” yazı serisine devam etmeye karar verdim. Raporlama projelerine girişecek tarafların dikkatle incelemesi gereken önemli bir seri olduğu düşüncesindeyim ve çevremden aldığım geri dönüşler de bu düşüncemi destekler nitelikte.

Önceki yazıları kısaca bir hatırlatmak gerekirse;

Serinin ilk makalesinde dashboard tanımı ve mükerrer yapılan tasarım hataları üzerinde durmuştuk. Yazıda geçen tasarım hatalarından bir kaçı sizin projede de olabilir. Mutlaka bir göz atın;

Serinin ikinci makalesinde ise mümkün olduğunca kolay yorumlanabilen ve amaçlanan kısımları akılda kalan tasarımlar dizayn etmek için hafızanın işleyişine, algıyı güçlendiren sembollere ve görsel duyunun çalışma prensibine odaklandık. Etkili tasarımlar için gerçekten büyük bir adım oldu. Bakmadan geçmeyin;

Serinin üçüncüsünde, yani ara vermeden önceki son yazıda ise, geliştirme süresince karşımıza çıkabilecek önemli bir kaç sorunun cevaplarına odaklandık. Rapor ihtiyaçlarını kategorize ettik ve teknoloji seçimini etkileyecek noktalara değindik. Yazıda geçen sorulara ve cevaparına mutlaka bir göz atın;

Nihayet bu yazımızla birlikte tasarım prensiplerine giriş yapmış olacağız. Artık bazı raporların neden çok güzel, bazılarınınsa neden çok itici olduğunun açıklamasını yapabileceğiz.


Güzel tasarlanmış bir raporun karakteri nasıldır?


Öncelikli olarak rapora gelen kişinin doğru bilgiyle karşılaşması çok önemlidir. Buradaki doğru bilgiden kasıt sadece verinin tutarlı olması değil aynı zamanda beklentiyi karşılayacak nitelikte olmasıdır. Yani kullanıcılar rapordan umduğunu bulmalıdır. Karşılaşılanların bir kısmı işe yaramıyorsa zamanla raporunuz daha itici hale gelir. Bir süre sonra kullanıcılar kendi raporlarını tasarlamayabilmek için veriye direk erişim talebinde bulunur.

İyi bir dashboardda görseller son derece estetik kaygıyla organize edilmiş olmalıdır. İlk odaklanılan alanlarda konunun özetiyle ve ististanalarla karşılaşılmalıdır. Hedefe ve hedef kitlenin ihtiyacına uygun, anlamlı alışkanlıklarıyla uygumlu ve anafikri doğru ifade eden görseller tercih edilmelidir. Aktarılmak istenen bilgi en kullanışlı araçlar yardımıyla, basit ve en kısa yoldan aktarılmaldır.

Özetle güzel tasarım nasıl olur?


Genel olarak verilmek istenen ana fikrin doğru verilerle, doğru ve tutarlı görseller kullanılarak sunulmasını ilk adıma koyarsak, ikinci adımda bu görsellerin estetik kaygıyla konumlandırılmasından söz edebiliriz. Hemen şimdi iç açıcı güzellikte raporlar hazırlamak için bir kaç teknik söyleyelim. Bunlar; veri-mürekkep oranı  (Data-Ink ratio) yaklaşımının uygulanması, odak noktasının (focal point) etkin kullanımı ve estetiğin matematiksel karşılığı olarak bilinen altın-oranın (Golden ratio) sağlanmasıdır.

Bu üç tekniğin detaylarından bahsetmeden önce aklımızda tutmamız gereken şey tasarımlarımızda Henry David Thoreau’un tavsiyesine uyarak; evrenin daha yaşanılabilir bir yer haline gelmesi için hayatı basitleştime fikrini tatbik etmektir. Basitlikten kastımız ana fikrin doğrudan verilmesi ve kolayca kullanılabilmesidir. İlkel veya tam tersi aşırı dikkat dağıtan görsellerden kaçınmak gerekir. Özetle edebiyattakine benzer şekilde fesahat ve belagat şartına riayet edilmelidir.

Yüzlerce kişinin ölümüne, milyarlarca doların heba olmasına sebep olan uçak kazalarının temel nedeni; basit olmayan kontrollerden dolayı pilotların ne olup bittiğini çok geç farketmesidir. Çoğu zaman basitleştirmek ve kolaylaştırmak hayati öneme sahip olur.

Dashboardlar dikkatleri üzerine çekip insanlara neler olup bittiğini ve ilk baktıklarında nelere odaklanması gerektiğini söylemek zorundadır. Bu kalitede bir iş çıkarmak için bugüne kadar konuştuklarımıza, bundan sonra detaylandıracağımız 3 tekniğe ve devamında paylaşacağımız görsellerin doğru kullanımı hakkındaki ipuçlarına ihtiyacımız olacak.


faydalı olması dileğiyle ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder